Akupunkturun Etkileri

18 May 2016

Lütfen dikkat: Akupunktur’un etkilerini anlatan bu yazı, özellikle Tıp Profesyonellerini bilgilendirmek amacıyla hazırlanmıştır.

Lokal Reaksiyon:

İğnenin yol açtığı travma ileopioid peptidlerin varlığı ve sentezi

İğne etrafında P maddesi, histamine benzer maddeler, bradikinin, serotonin ve proteolitik enzim salınımı

İğneleme sırasında salınan araşidonik asidin lökotrien ve prostaglandinlerde artışa neden olduğu ve bunların immüniteyi etkilediği ileri sürülmektedir.

Akupunktur analjezisinin, stimülasyon başlamadan önce akupunktur noktasına lokal anesteziklerin enjeksiyonu ile baskılanması noktadaki sinir uçlarının önemini ortaya koymaktadır.

 

Visero-Kutanöz Refleks

Klinik olarak bir iç organın hastalığı cildin bir bölümünde ağrı, duyu kaybı ve/veya aşırı duyarlılık oluşturabilir. Akupunktur iğnesi bu ağrılı noktalara veya bu hassas alandan geçen ya da ilişkili olan meridyene batırıldığında, söz konusu iç organ hastalığı üzerinde tedavi edici etki sağlanabilir.

Otonom Sinir Sistemi

Ağrılı olmayan hastalıklarda akupunkturun etkisini inceleyecek olursak otonom sinir sisteminden bahsetmek gerekir. Otonom sinir sistemi, vücutta solunumu, kalp atımını ve sindirimi kontrol eder. Bu sistem adından da anlaşılacağı gibi otonom, istem dışı çalışan bir sistemdir. Bu sistemin vücudun çalışmasının dayalı olduğu otomatik temel olarak ele alınması daha doğrudur.

Örneğin astımda akupunktur uygulandığında otonom sinir sistemi üzerinden etki eder, çünkü küçük hava  yollarındaki kaslar büyük ölçüde otonom sinir sistemi tarafından kontrol edilirler. Gastrit, Diare gibi hastalıklarda akupunkturun bir çok etkisinin aynı sistem üzerinden olması mümkündür. Bazı spesifik noktalar uyarılarak mide peristaltizmi veya sindirim sıvılarının salgılanması dengelenebilmektedir.

İğne cilde girerken şu hisler algılanır:

– Kapiller ve arteriollerin lokal vazodilatasyonuna bağlı olarak iğnenin etrafında kırmızı bir halka oluşması

– Mikrosirkülasyonun artmasına bağlı olarak iğne çevresinde sıcaklık hissi

– Elektriksel stimülasyona veya manipülasyona bağlı parestezi hissi

– Homeostatik dengeleme ve limbik sistem regülasyonu

– Hipotalamustaki nöronlardan serotonin (5HT) serbestlenmesi.

– Serotonin opioid peptid olan metionin enkefalini aktive etmesi.

– Met-enkefalin‘in GABA aktivitesini inhibe etmesiyle dopamin salgısının artması.

Antidepresan etki

Akupunktur inen serotoninerjik yolları aktive eder. Böylece nucleus accumbens ve corpus amigdaloideum’da dopamin miktarı artar ve kişinin emosyonel durumu düzelir.

Serotonin sisteminin bozulması birçok mental rahatsızlıkta rol oynayabilir. Akupunktur mental rahatsızlıklarda, örneğin depresyonda birçok semptomu serotoninerjik mekanizmalar aracılığı ile ortadan kaldırabilir.

Parkinson hastalığı, depresyon, panik atak ve bağımlılık bozuklukları anahtar beyin alanlarında dopamin yetersizliği ile ilişkilidir. Bütün bu hastalıklarda akupunkturun önemli klinik etkinliği gösterilmiştir.

Akupunkturla beyin arasında direkt korelasyon olduğu 1998\’de Kaliforniya Üniversitesi\’nde Pozitron Emisyon Tomografisinin (PET) ilk yapımcılarından fizikçi Prof. Cho tarafından gösterilmiştir. Prof. Cho bu dönemde vizüel stimülasyonun beyindeki etkilerini araştırırken göze ışık sinyalleri gönderip beynin hangi bölgelerinde kan akımının arttığını incelemiştir. Daha sonra aynı deneyi akupunkturla uygulamıştır.

12 gönüllü ile yapılan çalışmada baş hareket etmeyecek şekilde fikse edildikten sonra göze ışık verilerek beyinde vizüel kortekste standart bir cevap alındı. Bunun ardından BL 67 noktasına iğne batırıldı ve tekrar MR çekildi. MR’lar aynıydı. BL 67, gözle ilgili akupunktur noktasıdır, 2.000 yıldır göz hastalıklarının tedavisinde kullanılır ve ayakta yer alır. BL 67 noktasının stimülasyonunun beyinde tıpkı gözün uyarılması ile aynı reaksiyonu gösterdiği bu çalışmayla ispatlanmış oldu.

Şu anda Yeditepe Ü. Tıp Fakültesi Anatomi A.B.D. Öğretim Üyesi olan Yrd.Doç.Dr. Yusuf Özgür Çakmak 2008 yılında Elektroakupunktur ile ilgili olarak yaptığı yayınla Japonya’da yılın bilim adamı ödülünü aldı.

Söz konusu çalışmada, hastaların ST29 noktalarına akupunktur iğnesi batırılıp, düşük frekans elektroterapi uygulandı.

Uygulama öncesi ve sonrasında Doppler USG çekilerek  hastaların testiküler kan akımları ölçülüp karşılaştırıldı.

ST29 noktasına yapılan düşük frekans elektroakupunktur  tedavisi ile testiküler kan akımının anlamlı derecede arttırıldığı ispatlandı.

ST29’un bir alt ve bir üst noktasından aynı çalışma tekrarlandı ve testiküler kan akımını etkilemedikleri görüldü.

TCM’de erkek infertilite tedavisinde yaygın olarak kullanılan ST29 noktasının etkinliği kanıta dayalı tıp yöntemleriyle gösterildi.

Akupunkturun İMMUN SİSTEM etkileri

Elektro-Akupunktur pek çok mediyatör (histamin, 5-HT vb) sentezleyen mastositlerin degranülasyonunu arttırır. Maksimum oranlara üç saat sonra ulaşılır.

30 dakika sonra lenfosit sayısı azalır, sonra gittikçe artarak 3. saatte en yüksek değere ulaşır. SP6 noktası T lenfositlerini arttırır. Tavşanda bazı noktaların elektroakupunkturla uyarılması antitümöral ilaçların verilmesinden sonra lenfositlerin azalmasını önler. LI4 ve ST36 noktaları yardımcı T hücrelerini arttırır.

Albümin, alfa-l ve alfa-2 globülin azalır, beta ve gama globülin artar.

Plazmanın bakterisid gücü artar.

Antikor yapımı artar.

Fagosit indeksi artar.

Değişik immünolojik testler artar: E-Rozet, lökosit mobilitesi vb. IgM\’ye bağlı hemoliz alanları oluşturan hücreler 4.gün 4 kat artar, 7.gün azalır.

ST36\’nın stimülasyonuyla opiat maddelerin oranı ile hücresel immünite arasında bir ilişki gözlenir. PC6 noktasının elektrostimülasyonu (20 dak) thalamus, nucleus caudatus, hipothalamus, hipofiz ve kanda L-enkefalin düzeyini arttırır.

Hamilelik sırasında anneye tetrasiklin verilmesinden sonra yeni doğan farede GV14’ün uyarılması timusta ve peyer plaklarında lenfoid hücrelerin indeksini normalleştirir.

Akupunkturun lökositler üzerindeki etkisi iğnelenen noktalara ve organizmanın fonksiyonel durumuna göre değişiklik gösterir.

Akupunkturun FARMAKOLOJİK etkileri

Akupunktur uygulaması ile salınan Nörohormonal maddeler:

Serotonin

Noradrenalin

Endorfinler

ACTH

Prostoglandinler

Enkefalin

Dopamin  (GABA inhibisyonu ile)

Akupunktur aracılığı ile serotonin salınması, doğrudan etkilenebilmektedir. Yapılan laboratuar araştırmaları,  belirli akupunktur noktalarından  serotonin salınmasının arttırılıp azaltılabileceğini göstermiştir. Araştırmalar, idrarla çıkarılan serotoninin ana metaboliti olan 5-Hidroksi-İndol- Asetik asit ölçümü üzerinden yapılmıştır.

5-Hidroksi-İndol- Asetik asitin idrarla çıkarılan miktarının ölçümü aracılığı ile yapılan çalışmalar, LR3 (KC3) noktasının serotonin salınması üzerine olan etkisini çarpıcı bir şekilde ortaya koymuştur.

Akupunkturun ağrı üzerinde analjezik etkisi
Organ fonksiyonları üzerinde düzenleyici etkisi (Homeostatik etki)

Bağışıklık sistemini güçlendirici etki (İmmunstimulan)

Sedatif(Sakinleştirici) etki

Bütün bu etkiler aynı anda meydana gelir ve birbirlerini güçlendirirler.

Akupunkturun toplam terapötik faydası bu etkilerin kombinasyonu ile sağlanır.

Homeostazis; limbik sistem, otonom sinir sistemi ve endokrin sistem arasındaki dengeli çalışma ile sağlanır. Bu mekanizmaların bozulduğu hastalıklarda akupunktur normal dengeyi sağlamada yardımcı olur.

Bunları da beğenebilirsin